2018 yılında İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olan Koşaner, atanamadığı için şu an özel bir okulda öğretmenlik yapıyor. Koşaner’le yaşadığı bu zorlu süreci konuştuk.
‘AİLEYE YÜK OLMA SORUNU’
Yıllarca eğitim aldıktan sonra mesleğini yapabilmek için sınav ve mülakat süreçlerine girmenin psikolojik olarak bir yük olduğunu söyleyen Koşaner, “Bu süreçte ekonomik olarak bir gelir olmadığı için insanlar ya ailesine yük olduklarından ya da sınava hazırlık süreçlerinde gene çalışmak durumunda kaldıklarından psikolojik olarak ve maddi olarak yoruluyorlar. Sonuç olarak çocuklara, gençlere öğretmenlik yapacak, onları geleceğe hazırlayacak öğretmenler geleceksizlik endişeleri ile yıpranıyorlar” dedi.
‘MUTSUZ ARKADAŞLARIM VAR’
İş bulamayan ve başka alanlarda çalıştığı için mutsuz olan arkadaşları olduğunu söyleyen Koşaner, özel sektörde öğretmenlik yapmayı tercih ettiğini belirtti. Özel sektörün güvencesiz şartlara sahip olduğunu söyleyen Koşaner, “Kamuda çalışan meslektaşlarımıza göre daha yoğun mesai saatleri ve beklentilerle çalışıp daha düşük ücretler alıyoruz. Bu zamana kadar çalıştığım kurumlarda maaşı geç alma, sigortanın eksik yatırılması, ek mesaiye kalma ve ücretini almama, mobinge uğrama gibi durumlarla karşılaştım” diye konuştu.
‘ASGARİ ÜCRETİN DE ALTI’
Çözüm olarak ücretli öğretmenliğin kaldırılması gerektiğini söyleyen Koşaner, “Okullarda öğretmenler ücretli adı altında asgarinin de altında ücretlerle güvencesiz şartlarda çalıştırılıyor. Öte yandan da ucuz işgücü olarak kullanılıyor. Okullarda öğretmen açığı da çözülmüş oluyor. Bunun yerine atama bekleyen öğretmenler okullara atanabilir. Ayrıca sınav sistemi devam edecekse dahi ölçme ve değerlendirme açışından güvenilir ve gelişmiş bir şekilde devam etmelidir” ifadelerini kullandı.
Koşaner, meslektaşlarına haklarını aramaya devam etmelerini ve mücadele etmekten vazgeçmemelerini önerdi.